14 Kasım 2009 Cumartesi

Don’t let your hopes,die die die ..!


ben geldiiiiiiiiiiim !!!!! Uzn zamandır hiçbşi yapmamakla meşgul oldugum için yazılarımdan ayrı kaldgımı sölemem yeterli bi bahane olmaz sanırım* Okuldan cok başka bi uğraşım var bu aralar uzun zamandır aklımda olan sadece cesaretlendirilmeyi bekledigim..Henüz deşifre etmicem ne oldugunu az daha ugrasiim az daha birkmim olsun söz sergilicem :) * Ankara yüzümü kara cıkarttı bu sene,ben kış geldi diye arkama bakmadan kıştan kacarken , o bana içerlemiş olucak ki gelemed bi türlü, inceden tüylerimi ürpertsede rüzgar , henüz içimi karartamadı.. Okula gtmeyi bıraktım yannz bu aralar hani gec baslamanın vermiş oldugu heves kacırma sebepli olabilir diye düşünüyorum bu seferde seneye kaldı artık napalım..Kısa bi İstanbul macerası yasadım 2 günlükte olsa yine ve yine Ankara'dan sogumama başlı başına bi sebepti..Taksime bayılıorum günün her saati yaşamasına sbhın ilk ışıındada gece yarsınındada sürekli hayatın akıp gtmesine ve o sokakları hiç boş görmemeye ... Ama itiraf etmeliyim ki ne İstanbul'da okuyabilrdim ne de yasayabilrdim , agır gelirdi sanki biraz bana,ya da fazlasyla bastan cıkarıcı..Gerci ben ben oldukca baştan cıkmam için İstanbul'a gerek kalmayadabilir ... Bana girersek bu konu uzarda uzaaar o yüzden ayşe kaçar ;)

19 Ekim 2009 Pazartesi

hep benimlesin*


Keşke imkanım olsaydıda ayaklarımı suya soktugum,saatlerce güneşlendiğim,sızana kadar içtiğim,ayaklarm şisene kdr topuklu giydiğim o yaz günlerine geri dönebilseydim, keşke o 50 metrekare evin içinde iremle otururken bi anda hazırlanıp dısarı cıkabilseydim,sezlongta güneşlenirken ben şöle yapsam'la başlayan cümleleri duyabilseydim..Şimdi Ankarada herkes , herşey o kadar kışa hazırlıklı ki ben kaçmaya çalıştıkca hergün biraz daha yaklaştığını farkediyorum.En korkunç olanıda bir sonraki yaz için önümde daha uzuunca bi zaman olduğu..Ama ben o yazda seni yanımda istiyorum,yarım kalmışlıkların tamamlanmasını,denizi izlerken yanımda olmanı,içkimi benimle paylaşmanı,yıldız kayarken dileğini benmle tutmanı istiyorum..En başta seni geri kazanmayı istiyorum,yapabilicekmiyim hiçbi fikrim yok ama denemeden senden vazgeçmiceğimi biliyorum..Ne kadar seni istiyosam bi o kadar da kimseyi istemiyorum.Cesaretim kalmadı elini tutup seninle gelmeye,gücüm hiç kalmadı..Aslında senle olmaktan değilde, olamamaktan pişmanım ..




Yeni bi okula başlıcam nasıl olucak derken aslında eski okulumdan bicok kişinin dahada önemlisi sevdiğim bikaç insanın orda oldgunu ögrenmek epeyce bi içimi rahatlattı,sanırm benle birlikte başkenti bırakanların hepsi yanımda olucak:) Çok zor bi işe kalkıştığımı,günlerimi gecelerimi ders çalısarak geçirsemde beni cok zorlu günlerin beklediğini biliyorum,ama eminim hiçbiri btn gün evde yatıp popo büyütmekten daha zor olamaz :)
Sabahın köründe kalkıcak olmama rağmen,uyumak içimden gelmio hiç,aslında feci içesimde var ama gereği yok.Neyse saçmalamadan kessem iyi olucak..*

6 Ekim 2009 Salı

perhaps,perhaps,perhaps


.Sabah 6'da yatmanın vermiş olduğu aptallıkla başladım güne,gözlerimi açmaya çalıştıkça göz kapaklarımın benimle vermiş olduğu mücadele görülmeye değerdi..Ayşe Armandı uykusuzluğumun sebebi, sabaha kadar arşivdeki yazılarını okudum ve son yazısını..Evlilik ve seks ya da ilişkilerdeki cinsel bozukluklar herneyse..İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Profesör Doğan Şahin'le yapılan bi röportajdı bu..Bir insan daha da önemlisi bir erkek nasıl oluyorda bu kadar iyi analiz edebiliyordu kadın-erkek ilişkilerini gerçekten sasırtıcı..Aslında bütün röportaj baştan sona okunası ama ben en can alıcı buldugum kısmını paylaşmak istiyorum.



A.A İçinde bulunduğumuz çağ, sanki bir tek kişiyle birlikte olmuşsak, çok şey kaçırıyormuş gibi bir şey yüklüyor insana...

D.Ş Son yıllarda insanlar, hayatı şöyle algılar oldu: “Dünyaya geliyoruz, çeşitli nimetler var, bana düşen de bu imetlerden ne kadar çok faydalanabiliyorsam, o kadar çok faydalanmak!” Bunun adı, açgözlülük. Ve açgözlülük, iyi bir şey değil. Hastalarımın bir kısmı, kendi hayatlarını başkalarıyla kıyaslıyorlar. “O nereye gitti? Ben nereye gittim?” Kim daha muhteşem bir yer bulmuş, keşfetmiş çok önemli onlar için. Oraya gidip keyif aldıklarından, coşku duyduklarından değil. Hayat şu olmuş durumda: “Daha güzel bir yere gitmek, daha kaliteli bir şey yaşamak için çırpınmak...” Sanki, önemli olan, hayatta kaldığı süre içerisinde mümkün olduğu kadar kaliteli şeyler tüketmek. İşte bu, cinselliğe de yansıyor. Yani daha kaliteli, daha güzel, daha genç kadınlarla, adamlarla birlikte olmak. Ne kadar çok, o kadar iyi. Ve bu, bazı insanların kendilerine duyduğu saygınlığı arttırıyor. Tabii kendinize duyduğunuz saygı böyle artıyorsa, bir problem var demektir. Çağımız insanın yaşadığı önemli sorunlardan biri bu.

A.A Başka ne tür ne problemler yaşıyor çağımız insanı?

D.Ş Sevgi duyduğu nesne ile, cinsel arzu duyduğu nesneyi birbirinden ayırıyor. “Sevilecek kadın, yatılacak kadın”, “Sevilecek adam- yatılacak adam.” Bu ikisini birleştiremiyorlar. O zaman ne oluyor? Evlendiği kadın ya da adam daha çok şefkat ve güven duyduğu insan oluyor. Ondan ayrılmak istemiyor ama ona şehvet de duymuyor. Bir sürü evlilikte problem şu: Evde, cinsel ilişki yok. Adam, dışarıda geçici ya da paralı ilişkiler kuruyor. Sonra hiçbir şey olmamış gibi, evine, karısına geliyor. Yani “anne”sine! Yemeğini yapsın, ona iyi baksın, şefkat göstersin diye...


Sen,ben,ya da o..Kısacası hepimiz elimizdekinin değerini bilmioruz ,hep daha fazlasını, daha güzelini,daha yakışıklısını,daha güçlüsünü istiyoruz ve hayat boyu farkında olmadan bunun çabasını veriyoruz böylelikle daha iyisi bulunduğu zaman birde bakmışız ki en tapılası en özenilesi ilişkiler bile bitmiş,gözler başkasının yatağında açılmış..Bizi bu kadar doyumsuzluğa taşıyan yasamak zorunda oldugumuz koşullar mı yoksa içinde bulunduğumuz psikolojimidir bilinmez ama bu kısır döngü devam ettikçe sonu gelmeyen mutsuzluklar bırakmıcaktır peşimizi eminim.Ama sen sen ol bana anne gözüyle bakma canını yakabilirim =)


5 Ekim 2009 Pazartesi

sky is the limit =)



öle bi tatil yaşadım,yaşadık ki ne anlatabilir ne de tekrar aynı seyler yaşanabilir.Hersey muhtesemdi sanki bi yerlerde iyi bi şeyler yapmıstık ve bunun yüznden böle bi tatille ödüllendirilmiştik..İlk gününden son dakikasına kadar kahkahalar eşlik etti hepimize..Gece uykularının yerini sezlonglarda uyumak aldı,alkol damarlardan hiç çıkmadı çıkamadı,ne giysem derdimiz hiç mi hiç bitmedi,bi daha içmicemlerin ardından aynı gece bayılana kadar içildi,orda yenen ev yemeklerinin tadını anneminkiler bile alamadı,biz kız kıza eğlenicez diye cırpınırken masamızdan gereksiz insanlar hiç eksik olmadı,elimizden fotograf makinamz hiç eksik olmadı,abuk sabuk mimiklerimiz ben hep böle olsam diye baslayan cümlelerimiz hiç bitmedi,kısacası tadı baya damağımızda kaldı..Şimdi yine yeniden aynı şehirdeyiz,huzuru , mutlulugu, rahatlığı 630 km kadar geride bıraktık,belkide burda olan sadece bedenimiz kimbilir..



Bronzlasalm diye futursuzca sürdüğümüz bebe yagına bile hasretim artık Ankaradaki odamda..Geçen seneye oranla bu sene kazandığımz insanlar,duygular daha sahiciydi, daha içten, daha dokunulası.. Ve belkide o yüzden zaman hiç bitmesin istedik, mc donalds'ta otrup konusmadan birbirmize kitlendigmiz andaki gibi , ya da kalkmamız gerektigi halde malibu beach'te sallanarak uzatmaları oynamamız gibi, sen ya da ben gibi..Ben orda yağmuru bile sevdim denize düşen damlaları izlerken,yanımda sen varken,Nesli pış pış pış diye seslenirken..





Şimdi burda hangi gece clubne gtsem,bi elimde bira diğerinde sigara nerede cıkıp gezsem,altıma kısacık sortumu cekip nereye gitsem,şimdi burda napsam?
Çırılçıplak gezrken paltoları,boğazlı kazakları giymek hepimize ağır gelicek biliyorum =) ama depresyona girmiceğime dair söz veriyorum senide sokmucagıma dair* Seneye bu senekinden daha deli dolusnu geçirmek dileğiyle esen kalın :p

7 Mayıs 2009 Perşembe

Elini tuttum sıcacıktı,yüreği elindeymiş gibi.. *


Fazla gıcırdamasın diye itinayla açtım dolabımı..biir sürü sey denedim çıkardım bgn..Önce hayal geldi askıda elime onu giydim gectim aynanın karsısına,brz büyük oldu gibi geldi üzerime cıkardım..ümidi aldım giydimm bu sefer ,onuda kurusun diye fazla güneşte bırakmısım rengi solmuş begenemedim yine cıkardım..Sonra mutlulugun parıltısı carptı gözüme işte dedim bu kesin yakışır bana..Özenle giydim boy aynasına gittim bu sefer o muthiş parıltıyı bastan asagı görmek için..Ama olmadı onuda begenemedim,sahte duruyodu sanki üzerimde,onca parıltısına ragmen ucuz,kenar bi magazan alınmış gibi aynı..Hiçbirsey bulamamıs olmanın üzüntüsüyle oturdum yatagıma..Güne iyi başlamıstım halbuki,hepsi yakışır diye ummustum üzerime..Tam kapağını kapamak üzeredeydim dolabın,birsey daha ilişti gözüme son dedim son bi deneme daha...Çektim cıkardım o askıyıda ve giydim üzerime..Tam oturmustu,vucut hatlarımı cıkarmıstı ortaya,aynadaki görüntümüde begenmiştim bu sefer,diğerlerinin aksine bu muhtesem göstermişti bgn beni..Onu gymeye karar verdim bgn üzerime;yalnızlığı...


Evet ben bgn yanlızlığımı giydim üstüme.Etrafında kimsenin kalmadığı bir yalnızlık değildi bnmki..Bahsettiğim içimdeki,uçsuz bucaksız,nereye gitsem benmle gelen,özelliklede geceleri ısrarla peşimi bırakmayan yanlızlık...Birseylere ihtiyacım varmış gibi aynı,somut olmayan,sadece hissedebilicegim birseylere..Bir dostun sıcak gülümsemesine belki,bir sevgilinin yumusak öpüşüne,bir çocugun içten kahkahasına, ya da günbatımını izlerken içilen türk kahvesnin yarattıgı huzura..Duyguları hissetmeye ihtiyacım var bu aralar, sahte olmayan,dünyanın dönüşü kadar gercek olan duyguları...

5 Mayıs 2009 Salı

başlı başına bir dünyadır aşk.Ya tam ortasındasındır,merkezinde,ya da dışındasındır,hasretinde.



Bugün Sevgi ile Habib yarın Ahmet ile Ayşe ertesi gün Fatmayla Hasan.. 21.yüzyılda hala kan davası sebebi yüzünden insanların katledilmesi gerçeği tüyler ürpertici üstelik 1 değil 2 değil tam 47 kişinin hayatının bu acı gercekle son bulması..Doğuda hayat böle süre gele dursun bizim bAşımızdakilerin hala tek derdi iktidar olmak iktidar kalabilmek olsun.Bu ölen insanların hesabını kim vericek,bu cahilliğin,silah bulabilme kolaylıgının faturasını kim ödicek..Mardin bi İstanbul olamazmıydı eğer oralarda dizi yapıp işi ticarete dökmek yerine dizi yapımına harcanan paralarla insanlar eğitilseydi..Ya da bi Ankara bi İzmir olamazmıydı,herkesin rahatca,bgn kim öldürülücek diye düşünmeden gezebildiği..İnsan hayatının bu kadar ucuz ,değersiz olması sadece bizim ülkemize has olmak zorunda mı? Tam iki ay önce başı kesilerek öldürülen cesedi cöp konteynrından cıkan genç kızın katiline noldu? Nerede şuan? Yakalandı mı? HAYIR! Değil yakalanmak nerede oldugu bile bulunamadı tam 60 gündür...Elini kolunu sallaya sallaya geziyo ortalıklarda..Hastalıklı bir ruhun bedelini ödemek ise on yedi yaşındaki genç kıza düştü.Belkide bu kadar uzamasının tek sebebi ailenin arkasının kalabalık olmasıydı ki eminm tek sebep buydu,yoksa istenildiği zaman öyle kolay öyle cabuk bulunuyor ki daha basit cinayetler bile...Artık insanların ne emniyete ne yargıya,ne adalete hiçbişeye güveni kalmadı bunu görmek için ermiş olmaya luzum yok,öyle bi yerdeyiz ki artık 10 sene öncesinden daha geriyiz bugün,ve ilerleyelim dedikce bir adım bile atamadıgımız öyle kör öle umutsuz bir yerdeyiz.Erdoğan ergenekon diye tutturadursun bakalım daha kac sebepsiz insan ölücek,kaç şehit verilicek, kaç Münevver ölücek..??? Yazık yaşadığım yerden utanır oldum artık,sana,size,bana,bize herkese herseye yazık...


Uzun zaman sonra okuduğum en güzel kitaplardan biriydi Elif Şafaktan AŞK..Bu kelimenin büyük harfle yazılması gerektiğini öğretti bna kitap,hem yazıya hemde kalbe en büyük fontta yazılması gerektiğini...Her sayfası yeni bir bakış açısı,yeni bir klavuz oldu hayatıma dair.Aşkın sadece sevgiliye duyulan aşkla sınırlı kalmaması gerektigini ve en önemliside aşkın ayrılıkla birleşmediği sürece aşk olmadıgını öğretti bana. Mesela artık birine kötü bir laf sölemeden önce birkere daha düşünücem,ki ilerde dönüpte bana gelmesin..Kalp kırmadan önce,bnm kalbim aynı sekilde kırılsa ne hissederdim diye düşünücem,ve herkesi herseyi büyük bir aşkla sevicem ki varolabiliyim.



Burda günler oldukca huzurlu,oldukca sakin geciyor uzun zamandır, Ankaranın karısıklığından, gürültüsünden hayat kargasasından oldukca uzak,oldukca sakin... Sıkıldığım pek söylenemez kitap okuduğum,nette gezindiğim düşünülürse..Ama bazende özledğimi itiraf etmeliyim..Şikayetçimiyim özlemekten ? Hayır. İçine özlem girmeyen seylerin değeri kimi zaman daha zor anlasılır.Telefonlar,mesajlar kimi zaman gelen küçük hediyeler yeterli oluyor smdilik bu özlemi hafifletmeye.. Bu arada son iki haftadır gitmediğim kadar cok düğüne gittim denebilir.Ben tebrik ettikce herkesin "Darısı başına" demesi tüylerimi ürpertmedi değil,sadece tüylerimi ürpertmekle kalmayıp artık büyüdüğümü evlenebilicegim yaşa bir adım daha yaklaştıgımı başıma kaktı brzda ben ısrarla "aaa yok canım ben düşünmüyorum" desemde.Belki bigün, kimbilir düşünebilirimde....

10 Nisan 2009 Cuma

gördüğüm sadece senden ibaret*

yazın ilk habercisi İzmir tatili oldu bnm için arkasından Bodrum ve İtalya ... Oldukça durağan geçen bi kışın ardından fazla hızlı bi giriş oldu yaza kabul ediyorum,ama geçn kış yasadığım sıkıntılardan sonra bunu haketmiş olmalıyım..Evet tek sıkıntım seni özlemek olucak buna eminim btn sıkıntılarım bu kdr güzel olsa keşke..1 sene daha gitti hayatımdan..Gitmesinden çok bana neler kazandırdıgıyla ilgileniyorum aslında..Ya da neler kaybettirdiğiyle.. Çokta kaybettiğim bişi yok görünüşe bakılırsa ,kaybettiklerim zaten benim olmayanlar yada benimle olmayı haketmeyenlermiş..Öğrendiklerim var tabiki de,tanıdığım insanlar,onların yasattıkları,yaşadıkları da var ve bunlar ben var olmaya devam ettğim sürede olucak eminim..Daha ne kdr " Yok artık! " , "Hadi ya..! ", "Şaka yapıyosun! " gibi ünlem cümleleri kurucam kimbilir..



Bi yanım büyüdüğümü başıma kakmaya çalıssada,diğer yanım hala çılgınca sarhos olup,sokağa cıkıp bagıra bagıra şarkı söleyebilir,ya da saatlerce dans edebilir..Belkide en güzeli her ikisinede sahip olup ,onları yeri ve zamanı geldiginde yasayabilmek..Mesela hiç yeri değil biliyorum ama suan bi kadeh saraba hayır diyemem, ya da bi kadeh herhangi bişeye, sonra sana, yanımda olmana..İşte yeri geldiğinde yaşayabilmek lafı bazen pekte mümkün olmayabiliyo;)



artık arabam gelmeli diye dşünüyorum,bana aylarca geçmiş gibi gelsede Çarkıfelek maceramın sütünden sadece 1 ay gecmiş malesef,e kazandıklarımı 1 sene içinde vericek olmalarını düşünürsek daha uzunca bir süre beklemem gerekicek.Aslında bu sere içerisinde yavaştan araba kullanmaya dair bikaç bişe ögrensem hiç fena olmıcak ama bi yardım eli uzatan yok malesef,sonunda hiç bilmeden oturucam koltuga ve sürmeye başlıcam o olucak =) şu resimdeki gibi bi arabam olmalı benim,yani tıpa tıp aynı olmasada brz renginden biraz modelinden alabilr:)
Gerçi ufak tefekte olsa yapıcagım kazalar carpmalar düşünüldüğünde yazıkta olabilir bu kdr tatlısına..

2 Nisan 2009 Perşembe

aklın varsa hadi git,o başına bela olurum*


Yoğun yaşıyorum bu aralar,sinemaydı,maç izlemekti yemeğe gitmekti derken,eskiden hiç kalkmadıgım bilgisayarın başına bile otrmayı unutmusum:) artık tapılası bi havaya sahip Ankara! dısarda gökyüzüne baknca gözümü kamastıracak kdr yogun bi güneş,agaçlarda görüntüsü bile rhtlamaya yeterli çicekler yaz geliyo diye hbr veriyor bna,nasırlaşmış duygularımı tedavi etmenin zamanı geldi diyor kısacası..Sonunda diyorum kendi kendime uzun,uzun oldugu kadar iç karartıcı bir kışı daha geride bırakıyorum..Ve inşalah diyorum en az geçen seneki kadar güzel bir yaz geçiririm:) rejimimede tam gaz devam ediyorum arada kaçamaklar yapsamda,içkinin tadını unuttugmu farkediyorum ama sanırım bu güzel havalar,caddelerde üşümeden incecik kıyafetlerle gezmenin verdiği vazgecilmez duygu hatırlatıcak gbi bna onun tadını ve belkide bida hiç unutturmuycak:)
İzmir beni bekliyor yine ama bu sefer diğerlerinden farklı..Pek göresim yok ordaki herkesi,insanların büyümemesi belkide buna tek sebep,ya da başka alanlarda büyütmeleri kendilerini..Ders çalışabilmek için tercihimi İzmirden yana kullanmıstım ama bu güzel havalar kanıma girip beni mahvedebilir pekte sikayet edilesi bir durum değil. Ve beklenen geldi ayse kaçarr :D

17 Mart 2009 Salı

*****

AğLadığımı kimseye söyLeme anne
OnLar beni güçlü biLiyor
OnLar beni en zor günümde biLe ayakta biLiyor
Ben asLında güLerek geçirdiğim her günün akşamı evde ağLarken,
OnLar benim içimin sızladığını ,yüreğimin yandığını bilmiyor.....

AğLadığmı kimseye söyLeme anne
OnLar beni kraL beLLiyor
OnLar beni kızdımmı dünyayı yakacak insan biLiyor...
Ben asLında onun gözLerine bakmaya kıyamazken
OnLar benim bir erkek uğruna üzüleceğimi tahmin biLe etmiyor.

AğLadığmı kimseye söyLeme anne...
OnLar beni ağLamaz biLiyor..
OnLar beni... üzüldümmü bulunduğum şehri buLutLar kapLar biLiyor...
Ben asLında odama kapanıp sitem duygusuyLa bir köşeye sinerken,
OnLar beni hiçbir şeyin sarsacağını akıllarının ucundan biLe geçirmiyor...

AğLadığmı kimseye söyLeme anne...
OnLar bunu hiç biLmiyor...
OnLar için ben en sağLam köprüLerden daha sıkı bağlıyımdır hayata...
Ben asLında ölümle yaşam arasındaki ince çizgide bir o yana bir bu yana giderken,
OnLar haLa benim için hayatın büyük bir hayaL kırıklığı olduğunu biLmiyor...

2 Mart 2009 Pazartesi

içindeki çocuğa sarıl*


şöyle bi en son yazdıgım tarihe bakınca yaklaşık bir aydır buralardan uzak oldugumun farkına vardım , ama gariptir ki elim sana hiç gitmedi,hemde yazıcak o kadar cok sey varken..İzmir maceramı bile anlatmamasım bakıyorumda..Evet İzmire gittim ben ve döndüğümde cebimde öyle cok sey vardı ki kazandığım..Başta hiç aklımda olmayan bir sevgi kazandım,ve işin garibi hayır diyemicegim bir sevgiydi bu..Sonra ilk defa gece dışarı cıktıgım yerden zevk almadım,arkadaşlarımla eğlenmenin dışında tabi,o kadar basit ve o kadar ucuzdu ki insanlar şaşırdım,özelliklede gecenin sonuna dogru karşılatıgımız manzara gercektende iğrençti..Sanırım eğlencede amacından sapmıstı artık.


En komiğide deniz bulduk diye koşa koşa gidip oturdugumuz yerde falcının gelip hayır dedikce zorla fal bakmasıydı,İrem yurtdışında yasıcakmıs umarım yanında benide götürür:p benimse 2 kız 1 erkek cocugum olucakmıs cok tatlı degil mi acaba 0 2 kızla ben nasıl başederim bilmiyorum:)) Bu tatilimde diğerleri gibi mükemmel ve süprizlerle doluydu benim için,yolculuk sırasında içimdeki acaba nelerle karsılasıcaz sorularının cevabı oldukca eşsizdi aslında..Tek kötü yanı vardı her zamanki gibi böyle bir tatilin ardından Ankaraya dönmek,her defasında yasıyorum bunu ve sanırım hepte yaşıcam:) Güzel anılarm var ama artık anlatmaya değer içinde sen, ben ve biz olan , anlattıkça güzelleşen, güzelleştikce devam eden..

******

Hayatla mücadelem tam gaz devam ediyor bu arada..Duygularım sınanıyo,ve hala doğruları bulmanın peşinde savruluyorum ama bulucam bu sefer kararlıyım:) birde diyet çıkardım başıma, aldığım kilolarıma bi dur demem gerekiyodu artık, ve sanırım bunu diyebildim,hani acıkmıyo yada tatlı istemiyo degilim ama bi süre daha katlanmam gerekicek:) Ankara hala sevimsiz dısarda yağan kar , soğuk, aynı yerlerde dolaşmanın yarattığı kısır döngü ve dahası..Karamsar olmak için başlı başına bi sebep yani yaşadıgım sehir..Ve şu saniye Marmarisi özlediğimin farkına varıyorum,sanırım orda bulduğum huzur ve mutlulğu başka yerde bulamıyorum ben, 22 senedir özledğim ve özlemekten bian bile vazgecmedigim tek yer..Belkide Marmarisn aslında çocukluğum olmasıdır sebebi,ve belkide aslında özlediğim cocukluğumdur..Sebebi ne olursa olsun heran oraya gitmeye hazır yasıyorum hayatımı..Belkide hep orda yaşamalıydım....

9 Şubat 2009 Pazartesi

böyle sevdim işte**


Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni gören.Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime. Bir başka yerdeolamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın,orada kalmalıydın. Çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadarkolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden neağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin.İžimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya... Ben dört mevsim baharı yaşadımseninle. Çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, seninrenklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelya idinpembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın birateş gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denizetutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemedim.Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da... Kendime bile dargelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En kızgın,en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana. ݝçimdekisevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindi veben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şeyolduğunu anladım seninle...Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorlukyoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimdentuttuğunda, patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi. Menzilsendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim.Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sanaulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sengirebilirdin.Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı,gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu,olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da.Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni ve odoyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman.Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seniyeterince tarif edecek kadar derin olmadı.Seni severken yorulmadım. Çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün yenilendim.Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın.Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin.Sevdim işte ötesi yok...

26 Ocak 2009 Pazartesi

2009 biz sana umutla bakmıştık, canın sağolsun**

girişi iyi olmstu bu yılın ama gidisatı hiç içimi acmadı bnm!! özledigim sevgilime tekrar sahip olmama bile sevinemedim..mıknatıs gibiyim ne kadar uzak durmaya calısırsam calisiyim yinede cekiyorum btn sorunları. Hayır ne zaman biticek ya da biticek mi mrk ediyorum! işte tüm bunlardan uzaklasmak adına İzmir yolcuyum yrn bu saatlerde İremle beraber:) hiçbişi yapmasamda eminim denizi görmek yeticektir bana..Evet seni arkamda bıraktıgım için brz içim buruk ama kendimi kurtarmak adına bunu yapmak zorundayım..Eskiden , doğdugum yer olmasına rağmen İzmir'i sevmez aynı zamandada oraya gtmeyi hiç istemezdi canım ama artık bana huzur veren yerlerin en başında geliyor.İşin belkide en zevkli kısmı bavul hazırlaması:) ne yasıcagını neyle karsılasacagını ya da hangisini giyip giymicegini bilmemene rağmen agzına kadar kıyafetlerle dolar her seferinde.. Ama ben kararlıyım bu sefer hepsini giyicem:D umarım yazın başında gittiğimiz Marmaris tatili gibi geçer bu kısa tatilde..




Dün akşam adriana Lima vardı bi yarışma programında ben agzımın suları aka aka tv'ye bakarken annem arkadan " Amaaan bumuymus güzel dedikleri bnm kızlarım ondan daha güzel" diye abuk inanması oldukca güç bi yandan komik bi cümle kurdu:=) nesliyle ikimiz napıcagımız ne dicegimizi bilemedik,ama suan saaç baş dağınık,üstümde cizgili pijamalarımla evet Adriana Lima ' dan daha güzelim!!! :)) Gece yarısına dogru bi msj aldım İremden ; "Bide erkekler az makyaj yapan , doğal kızlardan hoşlanır derler,Adriananın suratındaki makyaja bak " diye ve işte o msj geldiginde gözlerimden yaslar gelene kdr kahkaha attım. Erkekler nelerden hoslandıklarını bilseler zaten erkek olmazlardı :))





* Bu aralar herkesin derdi beni evlendirmek,bikaç ay okulsuz,işsiz kaldım diye hemen aklımıza evlilik gelmesin aa dostlarım, Ayşeyi tanıyan zaten bilir onun ne zaman evleniceğini:)))) Rahmetli okulumda bi hocam vardı Özlem diye işte benim idolum o kadın,evlenmemiş ve mutlu(!) ahahaha kulakları çınlasın:=)

22 Ocak 2009 Perşembe

hadi dışarı,yaz geldiii**

havanın güzel olmasındanmıdır,kışın ortasında baharın gelmesindenmidir bilmiyorum ama içim kıpır kıpır bgn fazlasıyla.. dükkanda oturmaktan daha farklı seyler yapmayı cekiyo canım bgn,kafamda hiçbişi olmaksızın,nerde naptgını düşünmeksizin..bunun için ii bi faliyet biliorum; alışveriş ama bunu İzmire gidicegim gercegi yüznden ertelemek zorundayım bi süre yoksa orda içtiğim içkilere vericek param kalmayabilir:)) aslında şu zamanda alıcak bişey bulamayadabilirm cünkü malumunuz bütün magazalarda cılgn gibi indirim var,bu bi yandan iyi ama diger yandanda alıcak hiçbşeyin olmaması sinir bozucu,ya da en kalitesiz şeylerin kalması.. ama yinede şimdi biri geliip hadi ayşe gidelim dese ondan önce yollara düşerim:)

***yine bi kaybımız var.. bu sefer uludağdan bi kayıp..bi üniveriste öğrencisi 15-20 km uzaklıkta bi yerde kayboluyor,ailesiyle telefon irtibatı oldgu haldede bulunamıyor ve hayatını keybediyor..akutun kayboldgu bölgeye gidilmesine izin verilmiyor sonrada gazeteler ölen gencin babasına mikrofon uzatıp dalga geçer gibi "sizce bunun sebebi ihmal mi?" sorusunu soruyor..Türkiye gibi insan değerinin olmadığı bir ülkede başka sebep olabilir mi?? Acı ama gerçek OLAMAZ!! Daha kaç kişi bu ihmallerin kurbanı olucak cok mrk ediyorum..

19 Ocak 2009 Pazartesi

ma birthday*

iiki dogdum, ii ki hayattayım ve ii ki yasıorum..öyle bi 22 sene gecirdim ki üzüntüden dibe vurdugum anlarda oldu , mutluluktan uctugum anlarda..öle uçlarda yasadım ki duygularımı bazen ben olmayı unuttugm anlar oldu..öyle kırıldım ki,toparlanmalarım cook uzun zaman aldı , ama ben yeter artık dedigim anda tekrar tekrar tamir edip onardım kırıklarımı.. cok sevdim yasadıgım hayatı, yanımdaki insanları ,yaptıkları hatalara , yanlıslara ragmen cok sevdim.. ve ik günki heyecanımla , hevesimle yasamaya devam ediyorum son sürat:)




masadaki konusmalar,inatlasmalarda olmasaydı kusursuz bi dogum günü kutlmaış olucaktım ama c* sagolsn dogum günümde bile beni aglatmayı basarabildi neysee alıstım bn ona artık.. güzeldi hersey,yine alkol damarlardaydı hepimizn ,ikimiz , hepimiz içindi mumları üflerken ki dileğim..güzeldi hersey,yeni yasımda en az o geceki kadar güzel gecse yeter bnm için,senin içinde öle..

18 Ocak 2009 Pazar


Alkisi duydum, ihaneti gordum
Sesim de oldu, sessizligimde
Sevistigimde oldu benim....

bir hiçtim,umutlarımda olmasa*

aslında uzun zaman cmtsi gecesi dogum günümü kutlamalıym diye düşünüyorrdm ama gelişen olaylar,değişen düşüncelerim pazartesi aksamı kutlamamın daha mantıklı oldgunu gösterdi,nede olsa gercektende dogum günüm :) gecen dogum günümn üstünden 1 sene gecmesi beni saskına ceviriyo aslında saskına ceviren 1 senenin bu kadar hızlı gecmesi.. 1 sene sonra bgn hala aşkla,kıskanclıkla,tutkuyla doluyum.. geçen seneki buruklugun bu sene içimde olmamasını umuyorum,bu sene seni yanımda istiyorum,dileğimi benimle paylasmanı ve bunu yaparkn gözlerine bakmayı istiyorum.. umutlarım var tabi hayata dair,yeni yaşıma dair ama ben her zamanki gibi ilk önce aşkla dolu olmak istiyorum..kendimi geliştrmek değiştirmek adına olan btn düşüncelerimi gercekleştirmek , geçmişimden sıyrılıp geleceğime daha da fazla yaklasmak istiyorum,evet mutlu olmayı istiyorum en az herkes kadar mutlu olabilmeyi..


balonlarım olsun istiyorum,bi sürü tıpkı cocukluğumdaki gibi bi tanesi uçup gittiğinde arkasından dudaklarım titreyebilsin istiyorum,en büyük sıkıntımın balonum ucması, en büyük mutluluğumun yemyeşil kırlarda koşmak olmasını istiyorum..Aslında ben büyümekle cocuk kalmak arasında bi yerde olmak,hayata burdan bakmak,küçük seylerden mutlu olmak,büyüklerine üzülemicek kadar pembe bakmak istiyorum hayata..

15 Ocak 2009 Perşembe

biraz yorgun,biraz durgun*

hayır eğer hergün aynı saatlerde sıkılıcaksam olmaz ama:) bide gereksiz bir uyku hali hiç olucak gibi değil,şimdi yataga koşup yatsam hooop uykum kaçar!! Çalışanları bgn bikez daha anladım,özelliklede iş olmayınca boş boş oturmanın hiçte hoş bi durum olmadıgının farkına vardım.. Fal baktı Hülya abla bgn,cıkanları kimle neyle ilişkilendirsem bilemedim , ama güzel günlerin beni beklediğini duymak özelliklede tatile gidebiliceğimin sinyalini almak hosuma gitti diyebilirim:)

11 Ocak 2009 Pazar

sen ordaydın ve birgün benimle tanışacağını bilmiyordun*


sabrım sınanıyor son zamanlarda ya da neye nasıl tepki veriliceğim ölçülüyor hangisi bilemiyorum ama patlamak üzere oldgumu belirtmeliyim.. içki içmemeliyim diye düşünüyorum her içtigim günün arkasından içmemeliyim cünkü aptal bi duygusallık yükleniyor üzerime.. herseye üzülmeler en ufak hareketn altından dünyaları cıkarmak sanırım bu içki bi tek Marmariste eglenmek ve gülmek için etki ediyor bana..Dogum günüme 1 hafta olmasına ragmen planın p' si yok aklımda evet bi yanım cıkıp cılgın gibi eglenmek istiyor ama bi yandanda içimden hiçbişi gelmiyor üstelik aylardır bunun planını yaparken nold bna bilemiyorum.. Dertliyim bu aralar a dostlarım.. öyle ki artık rakı cekebiliyor canım , arka arkaya yanan sigaraları sölemeyi gerek duymuyorum bile.. kendi düşen ağlamaz dedikleri bu olsa gerek heralde.. esra ersoy malının damlaya damlaya göl olura ii bişi diyisi canlanıyor bian aklımda söledigim atasözünden sora Allhım ne günlere kaldık !!! çizgi filmlerdeki perilerden birine ihtiyacım var o degnegi bana değdirip hayatımı değiştirmesine,ya da bgne kadar btn yasadıklarımı ve hafızamı silip götürmesine... hadi bi zahmet geliver genç bi kızın hayatı söz konusu :))

8 Ocak 2009 Perşembe

hadi bekliyorum**


nerdesin biliyorum... ama gelemiyorum.yanlış bu korkuyorum, biliyorum sende çok istiyorsun, ama...neden 3 sene geç kaldık birbirimize.keşke tekrarlasak yasananları ;sen yemek alırken görsen bi film setinde beni gülsen , göz kırpsan küçük heyecanla..2 sene geçse; ben dursam insan kalabalığında , sen tanımadan gelsen yanıma yine, konuşsan benimle ,gülsen gülsen, gözlerinle öpsen yine,yine karsılaşsak seninle bir sokak arasında, ben çıksam aniden önüne, korksan sen yine,sonra telaşlansan,merhaba desende gitsen mavi telaşla. yok yok dayanamayıp peşimden koşsan, koluma sarılsan, gitme desen yine.baksan gözlerime, çok güzelsin desen o caddede yine.hoşçakal ..arkamı dönsem sadece 4 sokak uzaklaşabilsem senden,arabanla yine önümü kessende, yanına otursam sessiz hiçbişey demeden.gitsek bir yudum kahveye sessiz sessiz.çılgınlar gibi yine konuşsak ,saatlerce izlesek yine birbirimizi, boşlukta hissetsek adeta.istemeye istemeye ayrılık anına gelsekde, gidemesek ...gitsekte tekrar koşup dönsek... uzak prensim.hiçbiseyini bilmediğim,tenini ,nefesini, kokunu ,dudaklarını bilmediğim ıssız adamım.gitsem..hayır hayır sen bağırsan yine, usulca kulağıma o gerçeği fısıldasan, nefesim kesilse yine.kaçsam çılgınca.lanet olsun tekrar dönsem, koşarak sana arkandan ...son sözüm olsa;ISSIZ ADAMIM...

izlesen gidişimi...


ve yine..artık yeter,yeter.bi gün seni unutmaya çalışırcasına geziyordum taksim sokaklarında.istemiyordum ,hayır. ben ,sen ve senin olan herseyden kaçmaya çalışırken bi baktım ...dayanamadım içeri girdim ,etrafı gezdim ,heryere dokundum.. ellerimin izleri var sandalyelerde, duvarlarda, masalarda... sesimi bıraktım tasların arasına.ufakta bişey istedim sana dair, simdi odamda duruyor bakıyorum ,hatırlıyorum...ve o gün ;hani dediğin o ;bi gün gelmişti...gelemedim ..yapamadım...orda olucağını biliyordum...üzüntüye sarılmış bi mutluluk vardı içimde karşılaşmamıştık ,basarmıştım gelmemiştim o yere...ama neden neden ...nasıl..sabahın 4ünde önümdeydin, yine mi karşılaştık istemeden yinemi ...sarhoş olmuştun ıssız adamım...isteklerimizi istemediklerimizin içine koyup gittik ..sen giderken montunu çıkardın, basını öne eğdin, izledim .. bu sefer ben seyrettim,GİDİŞİNİ...


" bölesine tutkulu , cılgınca aşık olmak isterdim evet üzülücegimi bilsem bile ardından aylarca senelerce onu unutamıcak olsam bile bu duyguyu bölesine yogun yasamayı isterdim.. acıyla askı birarada tatmayı.. hyr kendime acı cektrmeyi sevmiyorum tabikide ama aşık olmayı istiorm belkide hayatımda bikez yasayabilme fırsatım olan o duyguyu yasamak istiyorum.. Gözüm hiçbişey görmesin,her saniye seni düşünebiliym istiorum öyle cok aradım ki seni,her defasında işte ask burda diye öle cok hayal kırıklıgına ugradım ki.. Artık seninle tanısmak istiyorum ne pahasına olursa olsun seni istiyorum.. Seni ararken kırdıgım kalplerin vebali boynumda, artık daha fazla kırmak istemiyorum,nerdeysen bian önce cık ve gel seni bekliyorum..."

6 Ocak 2009 Salı

yine başbaşayız*


yine bna haram geceler diye abuk bi giriş yapsam ahahahah:D tmm gecemin cokta güzel gectgi sölenemez ama o kadarda arabesk deil:D yine kötü bi döneme girdim bakalım hayrlısı 2008 yada 2009 deil bnm derdim , tek sorun benim bunu iice anladım bu defa..!
utanmasam,utanmasak kalkmıcaktık bgn saat tam 16:30tu gözlerimi actıgımda ve eminm telefon calmasa dahada acmazdım..bu yüzdende bugünü btrmek cokta zor olmadı bnm için acıkcası:)
ama gece nası uyucam hala bunu düşünüyorum:D
tartıldım bugün..İzmirde yiyip içip yatmanın sonucunda aldgım 3 kilonun 2 sini vermişim hmde özel bi caba sarfetmeden bugnlerde sevinmem için ii bi sebep olsa gerek:)
iyi dileklerimi ve umutlarımı bi köseye attım artık bundan sora sadece insanları kırmamaya özen göstericem sanırım..
ya da kırılmamak için ugrasıcam,belki daha az kırılırsam daha az kırarım etrafımdakileri kimbilir.. toparlan ayse toparlan bi an önce:D
yrn anacığımın dogum günü sanırım btn günümü ona ne alıcagımı düşünmekle geciricem ne de olsa herseyin en iyisini hakeden birtek o var:)

3 Ocak 2009 Cumartesi

hoş9eldin:)


acısıyla tatlısıyla gbi baslayan klasik cümleler kurmıcam cnkü 2008 bnm tamamen acısıyla gecirmiş oldugum bi yıldı..Tatlılıgını pek göremedim,gördügümü sandıgım anlardada tatsızlıgı canıma okudu yine.. 2008 bittigi için mutluydum ben,ama 2009danda pek bi beklentim yoktu artık belkide böle olması için sartadım kendimi hayalkırıklıklarından bi nebzede olsa etkilenmemek için ama geçen seneye oranla oldukca farklı ve oldukca eglenceli bi yılbası gecesi yasadım,yasadık..



karma bi müzik zevkimiz vardı o gece bedükten ankara havalarına kadar uzanan..hiç oturmadık btn gece,ilk defa keyifle rakı içtim bunu yapabildigim için kendimi sevdim artık rakı içen insanlara imrenerek bakmam gerekmicek:) kısa bi ara oturdum sadece öle yorulmusm ve öle sarhosmusum ki üstüne oturdugum mumu sönünceye kadar farkedemedim:D kalktıgımda ise tek dileğim bayıla bayıla aldıgım elbisemin yanmamıs olmasıydı ki Allahtn yanmamıs:) iiki dısarı cıkmamısız diye düşündüm içimden ve eminim btn evdekiler bnmle aynı fikirdeydi.. Sizden ya da dısarı cıkanlardan en iyi farkımız sarhosluktan " ben bittim" dedigimiz anda kafamızı yataga koyup sızabilmekti hıh:) ama ertesi günün yılbası gecesi kadar ii gecmedigini söleyebilirm, fazla alkolden olsa gerek vücudum beni terk etmek üzereydi:) ne soda-limonlar , ne kahveler içtim ama olmadı..


**Aksam haberlerde izledigim haber ve gördügüm manzara midemin agrısını ve hissettigim btn kötülükleri unutturdu bana malesef.. tamamen ihmallerle ünlü bi ülkede yasamanın acısı 7 tane gencecik insandan cıkmıstı.. yani artık heran heryerde basınıza kötü birsey gelebilir,yılbasını evde gecirmekte cözüm deil bizim ülkemizde.. en acısıda vefat eden genclerin yarattıgı soktan cıkamayan ailelerinin olayn hemen arkasından duydukları acımasız iftiralardı sanırım.. btn ailelerin bası sagolsun,umarım bidaha böle talihsizliklerle karsılasmayız..**