
31 Ekim 2010 Pazar
Finally I got it*

9 Eylül 2010 Perşembe
1 Haziran 2010 Salı
KopaRıLan çiçekLer*
25 Mayıs 2010 Salı
sun shine *
8 Nisan 2010 Perşembe
" kadın! "
İşte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının. Yutkunamaz, nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canını çok acıtır. Gözleri buğulanır kadının sonra.
Ağlamayacağım, der içinden. Ama engel olamaz işte.
Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır.. Bu acıya ne kadar karşı koyabilir ki bir kadın. İnce ince süzülür yaşlar gözünden; önce birkaç damla, sonra bir yağmur seli… Ve kadın ağlar; hem de çok!
Sanmayın ki gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan, orada bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını, kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın; o yüzden ağlar. Ama bilir misiniz, ağlamak kadınları olgunlaştırır. Her damla, daha çok kadın yapar kadınları. Her damla bir derstir çünkü.
Bazen kadınlar ağladığında çoğu insan, ağlama niye ağlıyorsun ki, değmez onun için derler. Bilmediklerindendir böyle demeleri. Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazlarsa, ölürler.
İçlerindeki zehirdir onları öldüren! Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar, o irini temizlerler yaralarındaki! Çünkü bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür yaraları.
Dönüşmemesi lazımdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar.
Zaman geçer sonra. Kadınlar kendilerine sarılmayı öğrenirler. Umarım öğrenirler, yoksa ruhlar sapkın yollara çarpar kendini. Sapan ruhların doğru yolu bulması da yeni acılar demektir. Bunu bilir kadınlar, o yüzden eninde sonunda öğrenirler kendilerine sarılmayı…
Çok ağlayan kadınlar, bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında. Her damla olgunlaştırır kadınları evet ama olgunlaştıkça o safça inandıkları aşk gerçeği onların gözünde küçülür. Küçüldükçe değerini yitirir ve işte o zaman kendilerine sarılıp, yeni bir kadın yaratırlar kendilerinden.
Güçlü, yenilmez, mağrur ve aşka inanmayan…
İnsanlar soruyorlar çoğu zaman neden bu kadar çok bekar kadın var diye; hepsi kariyer derdinde olan. Çünkü inançlarını yitirdi o kadınlar.
Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki, o kadar çok ağladılar ki! Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına inanıyorlar, o yüzden kendilerine sarılıyorlar.
Çünkü biliyorlar ki sarıldıkları adamlar onları hak etmedi; hem de hiçbir zaman! Hep bir çıkarları oldu sarıldıkları adamların. E.. o zaman niye sarılsınlar ki!
Niye sarılalım ki!
Etrafınızda yürekten ağlayan bir kadın varsa bilin ki olgunlaşıyordur.
Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye başlamıştır.
Bilin ki, artık aşkın olmadığına inanmıştır.
Bilin ki, sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır.
O da kim, ne diye sormayın artık. Çok ağlayan kadınlar, eninde sonunda kendilerine sarılırlar çünkü!
Aziz Nesin
Biz, Sevmiştik....
6 Nisan 2010 Salı
pardon bakarmısınız ? adınız neydi sizin ? baş harfini göğsüme yazmış olabilirim*
3 Nisan 2010 Cumartesi
gitti,yüreğimde acısı kaldı*
21 Mart 2010 Pazar
yağmur,durma..
11 Mart 2010 Perşembe

9 Mart 2010 Salı
"aşk"tı adı..

Aslında bugün orda olmam gerekiyordu İstanbul'da yani,ama son anda gelen telefonla ertelendi biraz .. Gidiş sebebim belli,bilen bilir..Bu sefer annemle,diğerleriinden oldukca uzak bir sebepten ötürü gidiyorum..Son gidişimden farklı olucak birazcık hani son gittigim zamanıda oldukca aratıcak buna eminim..Uzun zamandır bekledigim hatta zaman zaman ümidi kestigim, bir yarısma programından kazandıgım arabamı almaya gdiyorum bu defa,sonunda yani.. Hemen dönüştede edayla direksiyon derslerimz baslıcak, bu oldukca zor, bir o kadar da komik dersleri videoya almayı düşünüyorum,ben alamamda haliyle belki erse gönüllü olabilir bu konuda :) bakalım zaman ne göstericek bilmiyorum ama umarım bu durgunlugun ardından yine eski cıvıl cıvıl günler bizimle olur...
18 Şubat 2010 Perşembe
hani herkes arkadaş,hani oyunlar sürerken..


3 Şubat 2010 Çarşamba
kadınlar yattıklarıyla değil,unutamadıklarıyla uyanırlar*
Yazmadım,yazamadım bikaç gündür..Başımın tatlı belası yani Zeynep'im geldi cünkü İzmirden..Sarı dalgalı upuzun saçları,uzamış dili ve minik burnuyla..Belkide hiç bir seyden almadıgım zevki alıyorum onunla vakit geçirirken.Yatarken ben uyuttum,gece sütünü ben içirdim,sabahın 7'sinde ben onunla uyandım,suratım saçım başım heryerim boya içinde onunla ben suluboya yaptım yani burda oldugu süre içerisinde onunla herseyi ben yaptım.İlginç olanı kimse istemedi bunu benden onda farklı bir seyler var , cok akıllı olup beni etkilemesinden midir bilinmez ama o benim için bütün cocuklardan farklı,kendi çocuğum olsa en fazla bu kadar sevebilirdim, o da aynı sekilde beni.Kimleri seviyorsun ? diye sorulduğunda ilk sırada ben varım,annesindende önce,sanırım bu yüzdendir ki havaalanına bırakmaya gittigimizde onları benimle vedalasmadı,istemiyorum sarılmıcam diyip arkasını döndü yüzü buruşuk, ama sonra öyle bir dönüşü vardı koşarak gelip boynuma sarıldıgı..Minik kuzum benim hayat seni bütün kötülüklerden uzak tutsun,önündeki upuzun yıllar boyunca hep yüzün gülsün....

Son zamanlarda şasırmaktan başka yasadığım duygu yok sanırım,öyle çok sasırdım ki hastalığımı bile unutturdu bana.İnsanların kendine olan özgüvenine hayranım,gercekten..Kimsenin yanlış anlaşılma korkusu yok, "ne tepki verir?" gibi düşünceleri yok hayatında.Fazla mı uç yaşamaya başlamışız biz halk olarak bilemiyorum, ne diyim Allah özgüveninizi arttırsın..
Yanlız yaşamanın keyfini sürüyorum,sürüyoruz bu aralar..Kardeşim İzmir'e gitti dayımlarla,annemde yok,bizde kızlarla olabildigine keyfini cıkarıyoruz özgürlüğün,hani bazen diyorum ki bu kadar kahkaha bize fazla yarın bir gün mutlaka bir yerimizden cıkacaktır susun! Önümüzde heyecanlı bir o kadar da sabırsızlıkla bekledigimiz İstanbul planımız var.Aslında bu kadar istememizin değişik sebepleride yok değil ama bunu şuan burda deşifre etmek istemiyorum,belki döndükten sonra..Üzerimdeki depresif ruh halini attım sonunda,artık aynaya baktıgımda gülebiliyorum,karamsar değilim,umutsuz hiç değilim,zamanın hızlı akıp gitmesinden,yazın yaklaşmasından mıdır bilinmez öyle yada böle "mutluyum! "..Aklımda yapmayı istediklerim ve yapacaklarım var artık,hatta yapmaya başladıklarım..Güzel günler beni bekliyor olsun tıpkı eskisi gibi.. :)
Bir maruzatım daha olacak ! Bu kısmı size erkekler; Lütfen yapıp yapıp özür dilemekten vazgeçin artık.ya yapmayın,ya da yapın ama özür dilemeyin.Ben hayatımdan çıkarıdığım zaman gelmesin o "güzel" aklınız başınıza.Mümkünse dönmeyin.Ben Mevlana değilim,her gelene kapımı açamam ..!
27 Ocak 2010 Çarşamba
26 Ocak 2010 Salı
new invention of fashion*
.jpg)
24 Ocak 2010 Pazar
sana kek yaptım :p

pardon daha önce nerdeydiniz ?


23 Ocak 2010 Cumartesi

Sözleşmeden buluşuverir kırık kalpler
Anlatılmaz ama ordadır bütün dertler
Gönül kırgınlıkları hayat haksızlıkları
Kader yalnızlıkları çeken bütün kalpler
Gönül durgunlukları hayat yorgunlukları
Şehir yalnızlıkları çeken bütün kalpler
Kimini yakıp geçen aşklar incitmiş
Kimini yanlış kararlar yıkıp geçmiş
Kimine yakın dostu ihanet etmiş
Kimi hayatın sillesini yemiş

Kırık kalpler durağında inecek var
Eteğindeki taşları dökecek var
Doldurun kadehleri içelim beraber
Yılların yorgunluğu geçene kadar
Kırık kalpler durağında inecek var
Yüreğindeki dertleri dökecek var
Doldurun kadehleri içelim beraber
Yılların yorgunluğu geçene kadar
Kendini eğlenmeye verir kırık kalpler
Sanki unutulurmuş gibi büyük dertler.........................................
21 Ocak 2010 Perşembe
bana bugün "oyun oynayalım" dedi ama ben ona katılamayacak kadar küçüktüm. *

18 Ocak 2010 Pazartesi
yağmuru kim döküo*

